İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620
yukselkoksal10@gmail.com
KARDEŞLER ARASI KAVGALAR VE KISKANÇLIKLAR İLE NASIL BAŞA ÇIKABİLİRİZ?
10/11/2018
Hepimizin bildiği bir atasözü vardır; Kardeş kardeşin ne öldüğünü ne onduğunu istemez, derler. Ne anlama gelir bu? Kardeş kardeşe zarar gelmesini istemediği gibi aynı zamanda onun kendisinden üstün durumda olmasını da kıskanır. Karışık ve elde olmayan gayet doğal duygular anlayacağınız. Düşünsene, gözünüzü açtın, adeta dünyanın merkezi oldun. Herkes etrafında dönüyor, biricik tek ve vazgeçilmezsin. Annenin babanın en büyük ve tek aşkı sensin. Her şey böyle güzelken, bir gün devamlı altına yapan, ağlayan, kendi kendine başını bile dik tutamayan bir şey eve geliyor ve sana ait olan tüm gözler bir anda ona çevriliyor. Aman Allahım bu tam bir trajedi. Daha korkunç bir örnek verebilirim yeterince içselleştiremedinse; Seni çok seven ve aşık eşin, bir gün bir başkasını daha çok sevdiğini söylüyor. Karşına geçip diyor ki, sen de onu çok sevmelisin, ben ikinizi de aynı şekilde çok seviyorum. Kardeş kıskançlığı konusunda koçluk yaptığım ebeveynlere bu örneği verdiğimde, çocukları ile harika şekilde empati kurabildiklerini gözlemledim. J Biraz can yaksa da emin olun çok anlaşılır oluyor. Evet çocuklarımız da birbirleri hakkında üç aşağı beş yukarı böyle hissediyorlar. Şimdi ‘’bu çocuklar neden bu denli didişiyor’’ sorusunun cevabı biraz olsun zihninizde anlam buldu mu? Çocuk koçluğu yaptığım danışanım ile biraz önce ki seansta da bu konuları paylaştık. Dedi ki bana; ‘’dört yaşında ki kızıma kitap okurken dizime yatmıştı. Yatağın üzerindeydik. O dokuz yaşında ki diğer kızım odaya geldi ve dedi ki; Sizi kıskandım. Ne güzel dizine yatmış’’ - Sen ne yaptın, dedim. - Sen de böyle dizime yatıyordun, sanki hiç yatmamış gibisin, dedim. - O an kızına diğer dizine gelmesini söylesen nasıl olurdu, dedim. - Yatak dardı, o an hiç öyle düşünemedim, açıklamasını yaptı. Aramızda geçen bu konuşma ile danışanımın kendi davranışını dışarıdan gözlemlediğini, bu ve benzeri bir olay yaşanırsa, artık nasıl davranmayı seçeceğini bilmenin de mutluluğunu yaşıyorum. İlk kitabımın adını ANA BABA FARKINDALIĞI olarak seçme sebebim, çocuk yetiştirirken, hele de ilk çocuklarda farkındalığımızın geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekmekti. Daha sonra ki çocuklarda doğal olarak annelik bilgi ve güdülerimiz de daha aktif zaten. Çocuk doğurmak bizi bambaşka bir varlık haline getirmiyor ne yazık ki. Anne ve baba olmak, süreç içinde edinilen ve geliştirilebilen bir yetenek. Dokuz yaşında ki bir kız çocuğunun dört yaşında ki kardeşini ve annesini kıskanmasından daha doğal ne olabilir ki. Ve ben de dahil olmak üzere bu konuya ‘’kardeş kıskançlığı’’ başlığını uygun görsem de, kıskanılan kardeş midir yoksa anne ve küçük kardeş arasında ki ilişki midir, bunu bir düşünmek ve anlamaya çalışmak gerek. Biz ebeveynler, çocuğun orada dile getirdiği ihtiyacını anladığımızda, soruna çözüm getirebilmeye de başlayacağız. Seans esnasında dokuz yaşında ki danışanım ve dört yaşında ki kardeşi arasında ki ilişkiye ve iletişime de mercek tuttuk. Annenin her ikisini de objektif değerlendirmesini sağladığımızda, kavga ve didişmelerin sebep sonuç ilişkisi gün yüzüne çıktı. Ve bu konuda ablanın da desteğini alarak, her birine yeni bir davranış belirledik. Ortaya çıkan yeni stratejiyi bir hafta boyunca deneyimlemelerini istedim. Bir hafta sonunda yeni seansa geldiklerinde, anneden çok güzel bir geri bildirim geldi; Büyük kızının kendisine çok daha yakın davrandığını ve hatta kendisini sarılıp öptüğünü benimle paylaştı. Kardeşi ile aralarının nasıl olduğunu sorduğumda ise artık eski didişmelerin yaşanmadığını, ablanın tutumunun da çok farklı olduğunu söyledi. Kardeş kıskançlığı dediğimiz didişme, annenin her iki kızına doğru tutum ile yaklaşması ve gereken sevgiyi yeterli dozda akıtabilmesi ile her geçen gün azalmaya başladı. Anne ve büyük kız arasında ki doğru iletişim, kardeşler arasında ki iletişimi de güçlendirdi ve kardeş çekişmeleri en aza indi. Çocuk oyun koçluğu ile koçluk yaptığım küçük danışanımın annesine de ihtiyacı olan desteği yaptığımız koçluk seansları ile gerçekleştirdik. Böylece bir taşla çok kuş vurmuş olduk. Kardeş Didişmeleri İçin Uygulayabileceğiniz Basit Öneriler - Öncelikle gevşeyin. Kardeşler arasında ki çatışmalar aile içinde ki normal bir durumdur. Çocuklarınızın kavga etmelerinin sebebi siz değilsiniz. Bunun için kendinizi suçlamamalısınız. Bunun yerine varsa düzeltilmesi gereken bir tutumunuz, bunu fark edip, doğru davranışı seçmelisiniz. Kardeşler çekişirler, didişirler. Bu onların büyüdüğünü, kendi alanlarını oluşturmaya çalıştığını gösterir. - Öncelikle size şikayette bulunan çocuğu sonuna kadar dinleyin. Duyduğunuzu, kendi yorumunuzu katmadan diğer çocuğa aktarın. Diğer çocukta kendini savunmaya geçtiyse, onu da dikkatlice diğer çocuğa aktarın. Kendilerini savunmalarına, anlatmalarına izin verin. Siz sadece bozuk bir plak gibi size aktarılanı, diğer çocuğa aktarın. Yorum eklemeyin, suçlamayın, yargılamayın. - Kardeş kavgalarının bir amaca hizmet ettiğini unutmayın. Çocuklar kavga ettikleri sürece, uzlaşmayı, çözüm bulmayı, kıskançlık gibi duyguları ile baş etmeyi, hayat ile ilk mücadeleyi öğrenecektirler. Bunlar hayat boyunca ihtiyaç duyacakları becerilerdir. Aile ortamı bunun en iyi öğrenildiği yerdir. - Aile toplantılarınızın gündem konularından birini, ‘’Kardeşler Arası Uyum Kuralları’’ başlığı adı altında ele alın. İki tarafında mutabık kaldığı maddeleri belirleyin, çatışma konusu olan durumları belirleyin ve bu konular üzerinde konuşarak ortak kurallar oluşturun. Kurallara uyulmayanlara uygulanacak yaptırımları belirleyin. Siz burada tarafsızlığınızı daima koruyun. Çocuklarınıza eşit mesafede fakat tarafsız olun. - Kararlı ve sakin tutumunuzu korumaya özen gösterin. Çocuklarınıza bu konuda rol model olun. Sorundan çok çözüm ile ilgilenin. - Çocukların duygusal gelişimi hakkında bol bol okuyun. - Kendinizi zaman zaman yetersiz hissettiğinizde profesyonel destek alın. Sizler de ‘ kardeştir hem kavga eder, hem barışır’ demeden, çekişmelerin gerçek sebeplerini anlayabilmek ve hayatınızda ki her süreci olumluya çevirebilmek için; gelin birlikte bir yol arkadaşlığına çıkalım. kuantumkoc@hotmail.com adresinden yazabilir 05354336620 numaralı telden arayıp randevu talep edebilirsiniz. Yüksel Köksal Aile Danışmanı / Kişisel Gelişim Profesyoneli Mylife Danışmanlık Üsküdar |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
AKRAN ZORBALIĞI NEDİR? - 17/03/2019 |
Akran Zorbalığı Konusunda Edinmeniz Gereken Temel Bilgiler |
Çocuklarda ki Sosyal Fobi Nedir? Belirtileri ve Kurtulma Yolları Nelerdir? - 17/03/2019 |
İnsanın yaşamını olumsuz yönde etkileyen sosyal fobi nedir? |
HAYATINIZIN AŞKINI BULAMAMANIZIN ALTINDA YATAN 5 SEBEP - 04/01/2019 |
Hayatınızın Aşkı Diye Bir Şey Aslında Hiç Yoktur |
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA VE SINAVLARDA BAŞARILI OLMA BECERİLERİ - 10/11/2018 |
Ailelerin en çok dert yandıkları bir konu hakkında yazmak istiyorum bu gün. Çocukların eğitim hayatında başarılı olabilmesinin ilk şartı olan Verimli Ders Çalışma Becerileri nelerdir? |
ACININ İÇİNDE Kİ BİLGELİĞE İZİN VER… - 28/07/2018 |
Sen Hiç Aşk Acısı Çektin mi? Yeni çalışmaya başladığım 17 yaşlarında bir danışanım bu yazıyı yazma sebebim oldu. İsmi Canberk. |
BİÇTİĞİNİ BEĞENMİYORSAN EKTİĞİNE BAKACAKSIN - 02/02/2018 |
Geçen gün yakışıklı bir delikanlı ile tanıştım, 12 yaşlarında olmasına rağmen lise çağlarındaymış gibi olgun ve mükemmel bir delikanlı. |
MÜKEMMEL BİR İLİŞKİ NASIL YAŞANIR - 02/02/2018 |
Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde İlişki; İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas, olarak tanımlanıyor Bir cümle ile anlatılmasına rağmen seçilen kelimelerin derinliği ilişkinin önemini gözler önüne sermekte. |
YOKSA BEN DE SEVGİ BAĞIMLISI MIYIM? - 20/01/2018 |
Üzerine en çok şiir, roman, şarkı yazılan, film çekilen olgu ‘sevgi’ olsa gerek. Sevgisiz bir yaşam mümkün mü? Sevgi bir gereksinim mi, yoksa bir bağımlılık mı? Hastalıklı bir sevgi olabilir mi? |
BAŞARIYI HEDEFLEYEN ÖĞRENCİLERİMİZE ARMAĞANIMIZDIR - 19/01/2018 |
Bu gün karneler alındı ve sen çok çalışmana rağmen hala istediğin başarıya ulaşamadığını mı düşünüyorsun? Seni bekleyen sınavlar gözünü korkutuyor ve kaygılandırıyor mu? |
Devamı |