Psikolog Konuşma Terapistleri 0216 3476003
danisman724@hotmail.com
karne sendromu
30/01/2012 Karne SendromuToplumda ‘’karne sendromu’’ olarak bilinen kavram aslında tıbbi literatürde yer almıyor. Okul çocuk için bir değerlendirme ve sonuçla karşı karşıya kalma sürecidir. Çocuk bu yüzden bunu gerginliğini yaşar. Karneyi; aileler geribildirim, değerlendirme raporu olarak ele almamalı ve son karne gününün, karnedeki notların aileler tarafından şaşkınlıkla karşılanmaması gerekir. Karne öncesinde anne- baba karnenin nasıl geleceği konusuna değinmeliler ve anne- babanın bu konuda fikirleri olmalıdır. Çocuk kötü karne sonucunda ise endişe, korku, kaygı yaşar. Bu yüzden kötü karne çocukta psikolojik açıdan kalıcı izler bırakabilir. Çocuk kötü karne sonucunda evden kaçabilir, notlarını kendiliğinden karne üstünde değiştirebilir, depresyona girebilir hatta çocuk beni artık sevmeyecekler düşüncesiyle intihara bile girişebilir. Kötü karne sonucunda çocuğa ‘’sen beceriksizsin’’, ‘’sen iyi evlat değilsin’’ ya da kişiliğine bir şeyler söylersek bunun zararları fazla ve sonucu da kötü olur. Kimi karne çocukta mutluluk, heyecan oluştururken kimi karne de çocukta mutsuzluk, hüzün yaşatır. Bu süreçte de ailenin çocuklarına nasıl yaklaştığı çok önemlidir. Aileye Öneriler •Karne çocuğun kişiliği hakkında bize bilgi vermez. O yüzden lütfen çocuklarınızı eleştirmeyin. •Bazılarımızın çocukları iyi karneyle eve gelirken bazılarımızın çocukları ise kötü karneyle eve gelmektedir. O yüzden iyi karne alan çocuklarımızı ödüllendirirken duygusal ödül verelim. Yani duygusal ödül derken; kucaklama, takdir etme, onaylama, sarılma, takdir etme, anne- babanın karneyi okurken gözlerindeki ışıltılar, kucaklama gibi duygusal hediyelerin verilmesi gerekir. Kötü karne alan çocuklarımızı ise cezalandırmamalısınız. •Ödül verirken ise maddi ödüller vermemelisiniz. Maddi ödül versek bile fiyatta abartıya kaçmadan yeterli seviyede para ödülü verilmelidir. •Kötü karne demek çocuğumuza olan sevginin azalacağını belli etmez ve bu düşünce yapımızı çocuğumuza aktarmalısınız. •Kötü karneyi çocuğunuzun kişiliğiyle eşleştirmeyin ve bunu kişiliğiyle kodlamayın. Kişiliği ile ilgili vereceğiniz yaptırım çocukta özgüven ve öz değer eksikliğine sebebiyet verecektir. •Aile ya da öğretmenin çocuğa başarılı olduğu yönlerini deşifre etmeli çocuğun başarısız olduğu yönlerde ise çocuğa destek olmalısınız. •En büyük yapılan hata ise çocuklarımızı başka çocuklar ile kıyaslamak. Çocuklarınızı başka çocuklar ile kıyaslamayın çünkü her çocuğun zekası farklıdır. Zeka ise başarıda tek etken faktör değildir. İşte çocuğu bu başarısızlığa iten faktörleri ailenin bulup üzerine düşmesi gerekir.Tabii bu faktörler çok yönlü olabilir: ders çalışamama ya da çalışma ortamı, arkadaş ilişkileri, ailenin çocuğa şiddet uygulaması, aile iletişiminde sorunlar, dikkat eksikliği, gözlerde görme ile ilgili problemler, ailede huzursuzluk, kaygı verici ortam, bedensel şikayetler, hiperaktivite, beslenme, sevgili, aile tutumları (baskıcı, otoriter vb) gibi faktörler olabilir. •Küçük yaşlardan itibaren çocuklarımıza sorumluluklar vermelisiniz. Çocuklarımıza ders çalışma, doğru ders çalışma özelliği katmalısınız. •Karnede getirdiği notların sevgiyle ölçüşmediğini ifade etmelisiniz. Getirdiği kötü notlar karşısında çocuğumuza karşı sevgimizin azalmayacağını ya da güzel notlar karşısında sevgimizin çok çok artmayacağını ifade etmelisiniz. •Çocuklarımıza ‘’O dersi başarabilirsin ve bu konuda sana inanıyoruz’’ifadesini vermelisiniz. •Veliler çocuklarına kötü karnenin bir ölüm olmadığını, yaşamsal bir sorun olmadığını ifade etmelidir. ‘’Evet kötü not gelmiş olabilir ama bunu değiştirmek bizim elimizde. Siz aileler olarak ise’’ Biz geçmiş için bir şey yapamayız ama gelecek için yapabileceğimiz çok şey var’ şeklinde yaklaşmalıdırlar. •Çocuklarınızın tutumlarını gözden geçirin, özeleştiri yapın. •Çocuklarınızla çatışmak yerine ona karşı işbirlikçi olun. •Ara tatilde çocuğunuzla bir önceki dönemden eksik kalan bilgilerini belirleyin ve o konular üzerinde çocuğunuzla konuşun- çalışın. Her ders çalışmanın ardından ise bol-bol dışarıya çıkıp temiz hava alın. •Çocuk için aile içinde, arkadaşlarıyla kişilerle oyun, gezi, spor vb gibi faaliyetler düzenleyin. •Ara tatilde bilgisayarda 1.5 saatten fazla kalmasına izin vermeyin. •Veliler olarak çocuklarınızın aldıkları notlar ile kendi statülerinizi eşleştirmeyin. •Her aile çocuğu için maddi- manevi emek harcar ve bunun sonucunda çocuklarına ‘’ Biz senin için neler yaptık sen bize bu notu getirdin’’ şeklinde yaklaşımların yok olması gerek. •Veliler çocukların kendilerini değerlendirmeleri, farkındalık kazandırmaları için çocuklara sorular sormalıdırlar. •Çocuklarınızı karnedeki notlara karşı çevre baskısından koruyun. Çünkü karneden sonra akrabalar,komşular,arkadaşlar çocuğa karnesinin nasıl olduğunu soracak ve bu tür sorular çocuğu sıkacak,ortamdan kaçınma davranışlarına itecektir. •Çocuklarınıza düzenli- planlı çalışmayı öğretin. •İyi karne getiren çocuk başarılıdır ya da kötü karne getiren çocuk başarısızdır diye bir şey yoktur ve bu düşünceyi çocuğunuza iletin. •‘’Karnede yüksek not getiren herkes başarılıdır ya da karnede düşük not getiren herkes başarısızdır’’ diye bir şey yoktur. •Çocuğunuza her şeye rağmen onun sizin için önemli, değerli olduğunu hissettirin. 0533 373 81 23 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
özgüven - 02/03/2012 |
özgüven |
NEOFOBİ - 13/02/2012 |
NEOFOBİ |
çocuklarda parmak emme alışkanlığı - 02/02/2012 |
çocuklarda parmak emme alışkanlığı |
kararsızlık - 30/01/2012 |
kararsızlık |
uçuş fobisi - 30/01/2012 |
uçuş fobisi |
mitomani - 30/01/2012 |
mitomani |
panik atak - 30/01/2012 |
panik atak |
çocuklar için hayali arkadaş - 30/01/2012 |
çocuklar için hayali arkadaş |
iş stresiyle başa çıkma yolları - 30/01/2012 |
iş stresiyle başa çıkma yolları |
Devamı |